Sayfalar

12 Eylül 2014 Cuma

Benim ahmak sevgilim


Sesini bıraktı kadın, korkarak tıpkı kendisi gibi ürkek olan bu şehirin yüzüne kustu adeta sancısını, yüreğinin buz tutmus daglarına bağıra durdu hey! ...
Memleketim gıbı kokar hasretın, daha kurumamıs su taze tutun gıbı, senı sarıp ıcerım, yüzümü sürerim çarşafıma, yokluğuna sinerim yarıladığım yaşım gibi...
Bana uyurken uçurumlara düşmeyeceğimi umduğum, uyandığımda seni yanımda bulduğum,huzurlu uykuları getireceğini düşlediğim esrarım...

Hani bakar ve derdin ya, Sana yazık etmişler...
Ete değince canan, feda edilir hatırsız dotlarda zaman...
Benim benzı soluk sevgilim...
Duymaz sesimi dağların ve yankı vermez gerısın gerıye, memleketın Amed kadar uzadık bılırım, uzattık zamanı, yolları.
Oysa şimdi,bu ilde sonbahar, tamda sevişmenin zamanı...Bırak henüz tanımadığın suretlerde âşk-ı aramayı...
Hey varmı sıgaran? Var ama sen bunu ıcme bogazını agrıtır, sana winston aldım, hemide kaçak, hemide mavi olanından...

Duy der kadın ahmaklıgına...
Çarpsın göğsüne, sert ve şehvetli... Toprak kadar esmer tenlim benim küçük ve ahmak sevgilim...
Yankılan vuslatta,sergılen soysuz yalnızlıgımla,
Ve don bana ben henuz sana hayta sıırler yazarken.
Nöbetteyım sıtma tutmus çocuk gibi tıtremekteyım...
Duy dedı kadın, ahmaklıgına...



06:05
15,11,2011

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Etiketler