tekmile kirlioglu
27 Eylül 2014 Cumartesi
Zina
Düşüncelerimin şehvetli bir şekilde,
raks eden sözlere nasılda merakı olduğunu
sevgilim gördü...
Sevgilim beni, düşündüğüm için suçlarken,
kendı dünyasının, yasalarıyla yargıladı.
Sonra ben, harama kaymaktan korkan fikrimin
agız sulandıran carıyesı olan şiirlerime kandım.
Once tahrık ettım fikrimi,
sonra kalbımı uyardım.
Ve ıslandı gözlerim...
Ben, herkes bilmez ama,
kendı koynumda ağladım.
Sonra buyuk bır boşalma,
ve fikir orgazmı yasattım, ruhuma!
Böyle doğdu işte, sorgulanan şiirlerim.
Böyle kandırdım işte,
Hasan Sabbah gibi,
mabedimin kurşun askerlerini.
Hepsi beş dakikalık zevkin,
cennetine gittiler...
Zamane gençliği
Zamane gençliği efendim,
Gözü dışarıda.
Eline kitap almıyor hayta,
Kısaca bir etek giyinmiş zilli
Zamane gençliği, efendim
Zamane gençliği
Ah efendim ah…
Bizler böyle miydik.
İhtilal kararı verdiren,
Birbirine giren geçlerdik
Şimdi bu ülkeyi bize verseler
En az on yıl daha geriye çekerdik
Zamane gençliği, efendim
Zamane gençliği…
Yeni Yetme
Kahraman mı olmak derdin
Destan mı yazılsın istiyorsun ardından
Ve öldükten yıllarca sonra
Ve fosilleşen bedenini ziyaret mi etsinler.
Anlının çatına, utanılmadan söylenen
kelimedir kancık!
Sekiz mili metrelik bir dille
Geberip gitmedin mi sen?
Şimdi anlaşılmadığını düşündüğün bir dünyaya
Bu yazma, anlatma telaşı neden?
Gladyatörler gibi, arpa ekmeğin ve şarabın
Yağ bağlamalısın daha çok savaşacak meydan var,
Karnına alacağın yaraların,
Hangi taşın altına koyacaksın elini?
Acı çekmek en tatmin olduğun sevişme şekli
En hoşuna giden pozisyondur, hakaret.
Himmet verdiğin değilmidir?
kuruyana kadar
salladığı oyuncak,
bedenini minyatür bebek!
Annenin karnında ki koku hala burnunda değil mi?
Kan, revan parça parça geçmişin…
Ve sen tekmeledikçe
Annende öyle parçalanmıştı.
Gitti diye inkar ettiğin.
Yargılayacak çok adamın var
Ama mahkemesizdir er meydanın
Kararda suçlu, çıkmakta var.
Ne varsa değer verdiğin, bir bak
Onlardı seni yağmalayan
Çölde önü kesilmiş kervan misali
yoktu altınların...
Cariyelerin, anadan üryan.
İlk taciz edildiğin ve sustuğun
Konuşursan, taşlamakla tehdit eden
soğuk, iğrenç...
O kıllı el…
Kahraman mı olmak derdin?
Hadi söyle!
Hadi yürü, bakma geriye.
Hoyrat bir bahardı tanıdığın
Ve madara oldun, buluğ çağından yeni çıkmış
Erkekliği ilk sende tatmış,
Yeni yetmenin birine…
Yaşlaniyorum
Sokulup durmaya calistigin bir ses.
Hisimla acilan bir kapi ardinda?
Ve unvanli ve okumus bir pezevengin avuclarinda
Bir draje absurtizim mutluluk
Ne kadar cok diz cokersen o kadar seker.
Ne kadar egilirsen o kadar kokluyor hayat bilincine.
Simdi yarim yamalak
Simdi giden o saatin ardindan
Dakikalara el sallamak.
Yaşlaniyorum.
Yarimin Sesi
Beni benden alıp
Rüyaya katan
Üzüm buğusudur
Yarimin sesi
Savurup özümü
Rüzgara katan
Sözün durusudur
Yarimin sesi
Onca kalabalık
Onca hengame
Bilinmez hangi baş
Kısmet göğsüne
Hem bu dünyada
Hem de mahşerde
Cennet davettir
Yarimin sesi
Yaralı
Dokunmayın tellerime
Name değil kan ağlıyor
Söyletmeyin, dillerimi
Diller yaralı, yaralı
Bu evin yoktur sıvası
Kerpiçtendir duvarları
Estirmeyin rüzgarları
Bağrım yaralı, yaralı
Tabip getirme istemem
Bırak yaralar kanasın
Dost dokunma ellerime
Eller yaralı, yaralı
Toprak gibi sulamayın
Dallar yeşermez, yeşermez
Lale dertli, sümbül gamlı
Güller yaralı, yaralı
Nameler ağladı bana
Ahım ulaştı Allah’ a
Kaderime ağıt yakan
Sözler yaralı, yaralı
Bahar gelse güneş çavsa
Bana düşmüyor cemreler
İdam verip kırdıkları
Kalem yaralı, yaralı
Al başımdan bu cefayı
Hüzne boyadım semayı
Şu dünyaya sima veren
Renkler yaralı, yaralı
Yandım
ağır yenilgiler ve silinmeyen yaralar alarak.
çatır, çatır yanarak ha can!
nefessiz kalarak...
ırzına geçildi sevgilerin.
öldürüldü, çocukluğum.
hayali bile yok artık, o parkın.
Yanacaksa cehennem,
benden beter yanmalı.
Senin Tanrın daha yaratmamışken ateşi
ben, harlandım
Senden önce…
Ondan önce…
Ademden,
Havadan önce…
Babam daha döllemeden beni,
Zevk ile anamın rahmine,
Nuh'dan önce,
...
Yandım!
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)